SÖKE OVASINDA TARIMSAL SULAMA , GELENEKSELLEŞEN YIKAMALAR VE TABANSUYU SORUNU
Atila GİRGİN Süreyya BAŞ
ÖZET
Bu çalışma; Söke ovasının tarımsal sulama, gelenekselleşen kış yıkamaları ve tabansuyu sorununu irdelemeye yönelik olarak 1994-1995 yıllarında yürütülmüştür. Ovanın mevcut bitki desenine göre sulama suyu gereksinimi irdelenmiş, bu değerlendirmede cropwat proğramından yararlanılmıştır. Tabansuyuna yönelik değerlendirmelerde DSİ kayıtları esas alınmıştır. Ova da değişik uygulama dönemlerinde yüzey suları, tahliye kanalı suları ve tabansuları miktar ve kaliteleri yönünden incelenmiş, dönemsel değişimleri yorumlanmıştır.Araştırma sonuçları tablo, şekil ve grafiklerle sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Söke ovası, sulama, yıkama, taban suyu
ABSTRACT
This research was carried out to investigate the irrigation, traditional’winter leaching’ application and watertable proplems between 1994-1995 years in Söke plain. In this study, cropwat simulation programme was used to evaluate the water requirement of irrigation scheme in this area. It was applied to DSİ instution records to examine watertable in detail. In addition, for evalution of water quality analyses of water samples which were taken at different application periods.The research results were presented by tables, figures and graphs.
Key Words: Söke plain, irrigation, leaching, water table.
GİRİŞ
Söke ovası; Ege bölgesinin tarımsal potansiyel açısından oldukça önemli, bu önemi nedeni ile de devletçe, tarımsal alt yapıya yönelik önemli yatırımların yapıldığı kısmende devam ettiği bir yöremizdir. Ovada sulama şebekesi büyük oranda tamamlanmıştır. Drenaj Şebekesi ise açık tahliyeler şeklinde tamamlanmış, ancak yöredeki bazı uygulamalar nedeni ilede kısmen işlevselliğini yitirmiş durumdadır. Yörede; gereksinilen dönemde yeterli ve kaliteli sulama suyu sağlananaması, toprak tuzluluğu, yüksek taban suyu ve drenaj yetersizliği gibi bir dizi toprak ve su sorunları yaşanmakta, sorunların aşılmasına yönelik çalışmalarda sürdürülmektedir. Ovada tarımı yapılan ana ürün pamuktur. Bitkinin tuza duyarlı olduğu çıkış döneminde topraktaki tuzluluğu azaltmak için kış aylarında araziler yıkanmaktadır. Yörede “kış yıkamaları” olarak da adlandırılan bu uygulama adeta gelenekselleşmiştir.
Bu çalışma ile yörenin tarımsal sulama yönünden sorunları, topraktaki su ve tuz dengeleri incelenmiş, yöredeki yağışların önemli bir kısmının kış aylarında olduğu gerçeğide dikkate alınarak gerek yağışların topraktan tuz yıkanmasına etkileri, gerekse gelenekselleşen yıkamaların işlevselliği ve taban suyuna etkileri araştırılmıştır.
MATERYAL ve METOT
Materyal Söke ovası; Ege bölgesinin batı kesminde, Büyük Menderes nehir mansabının sağ sahilinde yer alır. 27°00’-27°40’ doğu boylamı ile 37°37’-37°50’ kuzey enlemleri arasındaki 35499 hektarlık bir alanı kaplar. Denizden yükseltisi 1.5-10.0 metredir. Genel topoğrafik eğim % 0.0-0.5’dir (DSİ,1981). Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Yörede yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Yıllık yağış toplamı 610 mm olup, en yağışlı aylar aralık, ocak, en kurak aylar temmuz ve ağustos’dur. Yıllık buharlaşma toplamı 2363 mm, sıcaklık ortalaması 17.5 °C ve yıllık nisbi nem ortalaması % 63’dür. Yörede ilk don tarihi 24 Aralık, son don tarihi ise 26 Şubat’dır (DMİ, 1995; DSİ, 1995). Ova toprakları alüvyal karakterdedir. Alüvyon kalınlığı 15-50 metredir. Ova topraklarının % 55’i ağır, % 33’ü orta % 10’u ise hafif bünyeli topraklardan oluşur. Kireç bakımından zengindirler (DSİ, 1981). Köy Hizmetleri İzmir-II projesi kapsamında yapılan etütlere göre etüt alanının % 66’sı (19400 ha) toprak tuzluluğu yönünden sorunsuz olup, % 16’sı (4550 ha) orta, % 18’i (5300 ha) ağır tuzluluk koşullarındadır (KHGM, 1991). Yörenin ana su kaynağı B.Menderes nehri olup,suyunu birincil olarak Adıgüzeller, ikincil olarak Bozdoğan-Kemer Barajlarından almaktadır.Sulama suyunun kalitesi kış aylarında genellikle yıkamalar nedeniyle 1.5-2 dS/m, sulama döneminde ise 1 dS/m’dir. Ova’da tarımı yapılan ana bitki pamukdur. Pamuk özellikle sulanan alanlarda %90’1 aşan oranlarda ekim payına sahipdir.Yetiştirilen diğer bitkiler ise, hububat, ayçiçeği, mısır sebze ve bostandır(DSİ,1990-1991).
Metot
Araştırma değişik örnekleme noktalarından deneysel veri sağlamak amacı ile test proje olarak yürütülmüştür. Ova’da değişik uygulama dönemlerinde sağlanan ölçüm verileri aşağıda bildirilen ölçütlerle değerlendirilmiştir.
Sulama suyu gereksinimine yönelik değerlendirme
Bu değerlendirmede; FAO(1989)’da kullanımı açıklanan Cropwat paket proğramından yararlanılmıştır.Bu değerlendirme; Modified-Penman yöntemi ile evapotransprasyonu,bitkilerin, sulama suyu gereksinimi, sulama planlaması, sulama şebekelerine sağlanmasını gereken su miktarlarını saptamada kullanılan ve ilgi alanında yaygın bir kullanımı olan bir paket proğramdır.
Sulama suları, tahliye ve taban sularının kalite yönünden değerlendirilmeleri
Alınan su örneklerinin değerlendirilmelerinde Resmi Gazete (1991) ve Ayers ve Westcot’daki (1985) sınıflandırma ölçütlerinden yararlanılmıştır. Su örneklerinin tuz, SAR, CL- ve Bor gibi bazı kalite ölçütleri incelenerek dönemsel değişimleri yorumlanmıştır.
Taban suyu dağılımlarına ait değerlendirmeler
Sonbahar, kış yıkamaları dönemi, sulamalar öncesi, sulamalar sonrası dönemlerindeki taban suyu değerleri incelenerek, değişimleri yorumlanmıştır. Ova genelindeki durum; taban suyunun en yüksek olduğu ay, en düşük olduğu ay ve sulamalar dönemindeki taban suyu yükseltileri olarak % alansal dağılımları ile taban suyunun yükseklik ve tuzluluğunun bir arada sorun olduğu alanlar bağlamında incelenmiş ve yorumlanmıştır. İncelemelerde DSİ taban suyu izleme rehberi (DSİ, 1987) ölçütlerinden yararlanılmıştır.
Araştırma süresince alınan toprak ve su örneklerinin analizlerinde ABD Tuzluluk Laboratuvarınca kullanılan yöntemlerden yararlanılmıştır (Richards, 1954).
BULGULAR ve TARTIŞMA
Bitki su gereksinimi ve sulama suyu sağlanması ve su kalitesine yönelik değerlendirmeler
Öncelikle sulama şebekesinin mevcut bitki desenine bağlı olarak gereksinilen ve sağlanabilen sulama suyunun irdelenmesi gerekir.Bu bağlamda Cropwat proğramı kullanılarak yapılan değerlendirmenin bazı sonuçları şöyledir.Yörenin çok yıllık ortalama iklim verileri kullanılarak yapılan değerlendirme de referans evapotransprasyon (ET), min. 0.9 mm (aralık) max. 6.7 mm (temmuz), ortalama 3.4 mm’dir.Yörenin ana bitkisi olan pamuk da, mevsimlik su tüketimi 842.5 mm, sulama suyu gereksinimi 783.6 mm,buğdayda ve ikinci ürün mısırda ise bu değerler sırası ile 414.8-225.1 mm, 499.6-467.9 mm’dir.Sulamanın planlamasına yönelik değerlendirme de ise, toprağın 1.0 m.’lik derinliğinde tutulan suyun yarısının eksildiği durumda bu nem düzeyini tarla kapasitesine getirecek sulama suyu uygulamasına ait bazı bulgular ise şöyledir: İlk sulamanın ekimden 45 gün sonra, ikinci suyun 20 gün sonra (120 mm), izleyen sulamaların 15’er gün ara ile 3 kez, toplam 5 kez sulama önerilebilecek bir proğram olduğu, bu uygulamada pik akışın temmuzda ve 1.27 l/s/ha verdi de olduğu saptanmıştır. Tarla sulama randımanının %70 alındığı bu proğramda net ve brüt su miktarları sırası ile 496-708 mm’dir.Uygulama; gereksinilen su miktarından %16 , ürün miktarındada %13.7 eksiğini sağlamaktadır. Benzeri değerlendirme ile, buğdayda nisan sonu-mayıs başında 1 su (100 mm), 2. Ürün mısır da ise; 15’er gün ara ile ilk iki sulamada 70’er mm., izleyen 4 sulamada ise; 100’er mm’lik toplam 6 sulama önerilmektedir.
Sulama şebekesinin, pamuk (%90), buğday (%5), ikinci ürün mısır (%5) ekim deseni için su gereksinmesini sağlamaya yönelik proğramda; su gereksinmesi nisan (0.5 mm/gün) – ekim (0.7 mm/gün) aylarını kapsamakta, pik tüketim ise temmuz ayına (6.8 mm/gün) rastlamaktadır. Temmuz, ağustos, eylül ve ekim aylarının toplam su tüketimleri sırası ile, 135-212-188-112 mm’dir. Sulama suyu gereksinimleri ise ilgili aylar için aynı sıra ile, 0.55-0.83-0.74-0.46 ls/h’dir. 29250 hektarlık sulama alanı için gereksinilen toplam su miktarları ise yine aynı sıra ile, 39.5-62.0-55.0-32.8 milyon metreküp’dür. Bildirilen aylarda sulama şebekesine alınabilen su miktarı ise, 1994’de 77.7,1995’de 26.3 milyon metreküp’dür.Uygulanması gereken ile uygulanabilen arasındaki su açığı çiftçiyi değişik uygulamalara yönelmek zorunda bırakmaktadır.
Bu çalışmanın gerek sulama suyu miktar ve kaliteleri, gerekse tabansuyuna yönelik verilerinin derlenmesi ve değerlendirilmesinde Girgin (1996)’daki çalışmadan büyük oranda yararlanılmış olup, adı geçen çalışmanın sonuçları baz alınmıştır. Bu çalışma ile; incelemeye alınan örnekleme noktalarındaki su kalitelerinin 1994 ve 1995 yıllarındaki aylara göre değişimleri saptanmıştır. Bu verilerden yararlanılarak da önemli kalite göstergelerinden olan tuz(dS/m), SAR, CL- (me/L)Bor (ppm) değerlerinin dönemsel değişimleri incelenerek, yorumlanmıştır. Büyük Menderes nehri boyunca Söke regulatörü, sarıkemer ve nehir mansabında aylara göre tuzluluk değişimleri şekil 3.1’de verilmiştir.. Büyük Menderes nehrinden Temmuz ve Ağustos aylarında sulama şebekesine aktarılan suyun kalitesi genel olarak kullanılabilir özelliktedir. Orta tuzlulukta SAR, CL- ve Bor yönünden iyi durumdadır. Ancak sulama şebekesine aktarılan miktarı az olduğu için, ovadaki azmak ve tahliyelere aktarılarak depolanması sağlandığı ve sulama döneminde de kullanıldığı için kalitesi giderek kötüleşmektedir.Sulama şebekesindeki bazı kaynaklarının sulama dönemindeki kalite özellikleri Çizelge 3.1’de verilmiştir.Aynı dönemde taban suyu tuzluluk değerleri de oldukça değişkenlik göstermekte olup, yükseltinin az olduğu kesimlerde tuzluluk değerleri oldukça fazladır. Sulama dönemine ait bazı taban suyu gözlem kuyularının kalite özellikleri çizelge 3.2’de, iyon bileşimleri ise şekil 3.2’de verilmiştir. Ayrıca taban sularında görülen 1 ppm civarındaki bor miktarlarıda olası bir borluluk tehlikesinin habercisi gibidir.Drenajın yeterince sağlanamadığı ve yükseltinin 3 m’nin altında bulunduğu Sarıkemer-Tuzbugaz ekseninden denize doğru kısmında kalan arazilerde; toprağın tahliye kanallarının ve taban sularının iyon bileşimleri büyük oranda benzeşim göstermektedirler ve hakim katyon sodyum, hakim anyon ise klor’dür(çizelge3.1-3.2).Bu bileşim deniz suyununda bileşimi olup, bu durum arazilerin büyük oranda deniz etkisinde kaldığını göstermektedir(çizelge3.1,3.2,şekil3.2).
Taban Suyu Değişimlerine Yönelik Bulgu ve Tartışmalar
Sağlanan veriler, 3 metre yükseltinin altındaki arazilerde taban suyu düzeyinin kış yıkamaları döneminde 1 metre civarında olduğunu göstermektedir. Bu düzey sulamalar döneminde 1.5 metre, Sonbaharda ise, 2-2.5 metre derinliklere inmektedir. Temsil özelliğinde olmak üzere bazı gözlem kuyularının taban suyu düzeyleri şekil 3.3’de verilmiştir. 3-6 metre arası yükseltideki arazi kesimleri de benzer özellikler göstermektedir. Bu durum 0-6 metre arası yükseltiye sahip arazilerin tahliye koşullarının benzer olduğunu göstermektedir. 6 metre yükseltinin üzerindeki arazi kesimlerinde taban suyu düzeyi kış yıkamaları döneminde 1-1.5 metre, sulamalar döneminde 1.5-2.0 metre, Sonbahar ise 2.5-3.5 metre’dir. Sulama şebekesi içerisinde, sulamaların en yoğun olduğu temmuz-ağustos aylarında, 1990,1995 yılları verilerinin ortalaması olarak 1-2 metre yükseltideki taban sularının alansal dağılımı % 72’dir(şekil3.4). Bu durum ovada, özellikle sulamalar döneminde, bitki kök bölgesinde önemli bir sorun olmadığını göstermektedir. Ancak kalitesi ve düzeyi yüksek taban suları toprak tuzluluğunun başlıca nedenlerindendir.
Sulama şebekesi içerisinde tabansuyunun en yüksek olduğu dönemdeki tabansuyu yükseklikleri (a) ve en düşük olduğu dönemdeki yüksekliklerinin (b) alansal dağılımları Şekil 3.5’de gösterilmiştir. Tabansuyunun en yüksek olduğu dönem, kış yağışları+yıkamaların birlikte etkisiyle genel olarak şubat ve mart aylarıdır(şekil3.5). 1990-1995 yılları arasındaki 6 yıllık verilerin ortalaması olarak şubat-mart aylarında 0-1 m yükseltideki tabansularının alansal dağılımı % 41, 1-2 m yükseltideki tabansularının alansal dağılımı % 55’dir(şekil3.5).
SONUÇ ve ÖNERİLER
Yörede; pamuğun geniş ekim alanlarına sahip olması, bunun bir sonucu olarakda çiftçilerin su istemlerinin belirli bir döneme yoğunlaşmasına, sulama dönemindeki su sağlıyamama endişeside bölgedeki azmak, tahliye kanalları ve nehir yatağına su depolanmasına neden olmaktadır.Yörenin asıl gereksinimi yeterli ve gereksinilen dönemde kullanıma hazır edilebilecek sulama suyunun sağlanmasıdır. Ancak suyun artık istenildiğince kullanılabilen bir doğal kaynak olmadığı gerçeğinide dikkate alarak, gelenekselleşen uygulama ve alışkanlıklar yerine sorunsuz alanlarda su tasarrufuda sağlayan karık sulama, yağmurlama ve damla sulama gibi yöntemlerden yararnılmalı bu kullanımı sağlıyacak özendirme ve yönlendirmelere gidilerek, sulama planlamaları buna göre yapılmalıdır.
Özellikle sorunlu alanlardaki toprak tuzluluğuda tarımı kısıtlayan başlıca etkenlerden olup, yıkamalarla bu sorun aşılmaya çalışılmaktadır. Ovada; gelenekseleşen uygulama ile tüm arazilerde yıkama yapılmakta olup, bu uygulama çoğu alan için gereksiz ve işlevsel olmaktan uzaktır, ayrıca da ovadaki yüksek taban suyununda başlıca nedenlerindendir. Ovada yıkamaların işlevsel olduğu araziler özellikle denize yakın alt kesimlerdeki arazilerdir. Bu alanlardaki yüksek toprak tuzluluğu nedeniyle kış yıkamalarına devam edilmelidir. Bu uygulama toprakta gerçek bir tuz hareketi sağlamıyor isede bitki yetiştiriciliği için gerekli olan ve tohumların çıkış ve çimlenme dönemlerinde gereksindiği tuz azalışlarını sağlamaktadır.
KAYNAKLAR
AYERS,R.S. ve WESTCOT,D.V. 1985. Guidelines for interpretation of water quality for irrigation, FAO Soil Bulletin, 39:10.
DMİ, 1995. Meteoroloji İl Müdürlüğü arşiv belgeleri (yayınlanmış), Aydın.
DSİ, 1981. Çine-Menderes projesi Söke ovası ıslak ve sulaması detaylı arazi tasnif raporu. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Etüt-Plan Dairesi Başkanlığı, Ankara.
DSİ, 1987. Sulama tesislerinde tabansuyu izleme rehberi, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Işletme Bakım Dairesi Başkanlığı, Ankara.
DSİ, 1995. 1994 su yılı Söke sulaması tabansuyu raporu. Devlet Su İşleri XXI.Bölge Müdürlüğü Arşiv Belgeleri (yayınlanmış), Aydın.
GİRGİN,A. 1996. Söke ovasında kış yıkamalarının taban suyuna ve topraktaki tuz dengesine etkileri.E.Ü.Fen Bilimleri Enstitüsü Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı (Doktora tezi), İzmir.
KHGM, 1991. Drenaj ve tarla içi geliştirme hizmetleri İzmir-II proje raporu. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sulama Dairesi Başkanlığı, Ankara.
RESMİ GAZETE, 1991. Sulama sularının sınıflandırılmasında esas alınan sulama suyu kalite kriterleri. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme Genel Müdürlüğü, sayı 20748:35, Ankara.
RICHARDS, L. A. 1954 Diagnosis and improvement of saline and alkali soils. U.S.Dep. of AGR. Handbook 60, USA
Atila GİRGİN Süreyya BAŞ
ÖZET
Bu çalışma; Söke ovasının tarımsal sulama, gelenekselleşen kış yıkamaları ve tabansuyu sorununu irdelemeye yönelik olarak 1994-1995 yıllarında yürütülmüştür. Ovanın mevcut bitki desenine göre sulama suyu gereksinimi irdelenmiş, bu değerlendirmede cropwat proğramından yararlanılmıştır. Tabansuyuna yönelik değerlendirmelerde DSİ kayıtları esas alınmıştır. Ova da değişik uygulama dönemlerinde yüzey suları, tahliye kanalı suları ve tabansuları miktar ve kaliteleri yönünden incelenmiş, dönemsel değişimleri yorumlanmıştır.Araştırma sonuçları tablo, şekil ve grafiklerle sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Söke ovası, sulama, yıkama, taban suyu
ABSTRACT
This research was carried out to investigate the irrigation, traditional’winter leaching’ application and watertable proplems between 1994-1995 years in Söke plain. In this study, cropwat simulation programme was used to evaluate the water requirement of irrigation scheme in this area. It was applied to DSİ instution records to examine watertable in detail. In addition, for evalution of water quality analyses of water samples which were taken at different application periods.The research results were presented by tables, figures and graphs.
Key Words: Söke plain, irrigation, leaching, water table.
GİRİŞ
Söke ovası; Ege bölgesinin tarımsal potansiyel açısından oldukça önemli, bu önemi nedeni ile de devletçe, tarımsal alt yapıya yönelik önemli yatırımların yapıldığı kısmende devam ettiği bir yöremizdir. Ovada sulama şebekesi büyük oranda tamamlanmıştır. Drenaj Şebekesi ise açık tahliyeler şeklinde tamamlanmış, ancak yöredeki bazı uygulamalar nedeni ilede kısmen işlevselliğini yitirmiş durumdadır. Yörede; gereksinilen dönemde yeterli ve kaliteli sulama suyu sağlananaması, toprak tuzluluğu, yüksek taban suyu ve drenaj yetersizliği gibi bir dizi toprak ve su sorunları yaşanmakta, sorunların aşılmasına yönelik çalışmalarda sürdürülmektedir. Ovada tarımı yapılan ana ürün pamuktur. Bitkinin tuza duyarlı olduğu çıkış döneminde topraktaki tuzluluğu azaltmak için kış aylarında araziler yıkanmaktadır. Yörede “kış yıkamaları” olarak da adlandırılan bu uygulama adeta gelenekselleşmiştir.
Bu çalışma ile yörenin tarımsal sulama yönünden sorunları, topraktaki su ve tuz dengeleri incelenmiş, yöredeki yağışların önemli bir kısmının kış aylarında olduğu gerçeğide dikkate alınarak gerek yağışların topraktan tuz yıkanmasına etkileri, gerekse gelenekselleşen yıkamaların işlevselliği ve taban suyuna etkileri araştırılmıştır.
MATERYAL ve METOT
Materyal Söke ovası; Ege bölgesinin batı kesminde, Büyük Menderes nehir mansabının sağ sahilinde yer alır. 27°00’-27°40’ doğu boylamı ile 37°37’-37°50’ kuzey enlemleri arasındaki 35499 hektarlık bir alanı kaplar. Denizden yükseltisi 1.5-10.0 metredir. Genel topoğrafik eğim % 0.0-0.5’dir (DSİ,1981). Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Yörede yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Yıllık yağış toplamı 610 mm olup, en yağışlı aylar aralık, ocak, en kurak aylar temmuz ve ağustos’dur. Yıllık buharlaşma toplamı 2363 mm, sıcaklık ortalaması 17.5 °C ve yıllık nisbi nem ortalaması % 63’dür. Yörede ilk don tarihi 24 Aralık, son don tarihi ise 26 Şubat’dır (DMİ, 1995; DSİ, 1995). Ova toprakları alüvyal karakterdedir. Alüvyon kalınlığı 15-50 metredir. Ova topraklarının % 55’i ağır, % 33’ü orta % 10’u ise hafif bünyeli topraklardan oluşur. Kireç bakımından zengindirler (DSİ, 1981). Köy Hizmetleri İzmir-II projesi kapsamında yapılan etütlere göre etüt alanının % 66’sı (19400 ha) toprak tuzluluğu yönünden sorunsuz olup, % 16’sı (4550 ha) orta, % 18’i (5300 ha) ağır tuzluluk koşullarındadır (KHGM, 1991). Yörenin ana su kaynağı B.Menderes nehri olup,suyunu birincil olarak Adıgüzeller, ikincil olarak Bozdoğan-Kemer Barajlarından almaktadır.Sulama suyunun kalitesi kış aylarında genellikle yıkamalar nedeniyle 1.5-2 dS/m, sulama döneminde ise 1 dS/m’dir. Ova’da tarımı yapılan ana bitki pamukdur. Pamuk özellikle sulanan alanlarda %90’1 aşan oranlarda ekim payına sahipdir.Yetiştirilen diğer bitkiler ise, hububat, ayçiçeği, mısır sebze ve bostandır(DSİ,1990-1991).
Metot
Araştırma değişik örnekleme noktalarından deneysel veri sağlamak amacı ile test proje olarak yürütülmüştür. Ova’da değişik uygulama dönemlerinde sağlanan ölçüm verileri aşağıda bildirilen ölçütlerle değerlendirilmiştir.
Sulama suyu gereksinimine yönelik değerlendirme
Bu değerlendirmede; FAO(1989)’da kullanımı açıklanan Cropwat paket proğramından yararlanılmıştır.Bu değerlendirme; Modified-Penman yöntemi ile evapotransprasyonu,bitkilerin, sulama suyu gereksinimi, sulama planlaması, sulama şebekelerine sağlanmasını gereken su miktarlarını saptamada kullanılan ve ilgi alanında yaygın bir kullanımı olan bir paket proğramdır.
Sulama suları, tahliye ve taban sularının kalite yönünden değerlendirilmeleri
Alınan su örneklerinin değerlendirilmelerinde Resmi Gazete (1991) ve Ayers ve Westcot’daki (1985) sınıflandırma ölçütlerinden yararlanılmıştır. Su örneklerinin tuz, SAR, CL- ve Bor gibi bazı kalite ölçütleri incelenerek dönemsel değişimleri yorumlanmıştır.
Taban suyu dağılımlarına ait değerlendirmeler
Sonbahar, kış yıkamaları dönemi, sulamalar öncesi, sulamalar sonrası dönemlerindeki taban suyu değerleri incelenerek, değişimleri yorumlanmıştır. Ova genelindeki durum; taban suyunun en yüksek olduğu ay, en düşük olduğu ay ve sulamalar dönemindeki taban suyu yükseltileri olarak % alansal dağılımları ile taban suyunun yükseklik ve tuzluluğunun bir arada sorun olduğu alanlar bağlamında incelenmiş ve yorumlanmıştır. İncelemelerde DSİ taban suyu izleme rehberi (DSİ, 1987) ölçütlerinden yararlanılmıştır.
Araştırma süresince alınan toprak ve su örneklerinin analizlerinde ABD Tuzluluk Laboratuvarınca kullanılan yöntemlerden yararlanılmıştır (Richards, 1954).
BULGULAR ve TARTIŞMA
Bitki su gereksinimi ve sulama suyu sağlanması ve su kalitesine yönelik değerlendirmeler
Öncelikle sulama şebekesinin mevcut bitki desenine bağlı olarak gereksinilen ve sağlanabilen sulama suyunun irdelenmesi gerekir.Bu bağlamda Cropwat proğramı kullanılarak yapılan değerlendirmenin bazı sonuçları şöyledir.Yörenin çok yıllık ortalama iklim verileri kullanılarak yapılan değerlendirme de referans evapotransprasyon (ET), min. 0.9 mm (aralık) max. 6.7 mm (temmuz), ortalama 3.4 mm’dir.Yörenin ana bitkisi olan pamuk da, mevsimlik su tüketimi 842.5 mm, sulama suyu gereksinimi 783.6 mm,buğdayda ve ikinci ürün mısırda ise bu değerler sırası ile 414.8-225.1 mm, 499.6-467.9 mm’dir.Sulamanın planlamasına yönelik değerlendirme de ise, toprağın 1.0 m.’lik derinliğinde tutulan suyun yarısının eksildiği durumda bu nem düzeyini tarla kapasitesine getirecek sulama suyu uygulamasına ait bazı bulgular ise şöyledir: İlk sulamanın ekimden 45 gün sonra, ikinci suyun 20 gün sonra (120 mm), izleyen sulamaların 15’er gün ara ile 3 kez, toplam 5 kez sulama önerilebilecek bir proğram olduğu, bu uygulamada pik akışın temmuzda ve 1.27 l/s/ha verdi de olduğu saptanmıştır. Tarla sulama randımanının %70 alındığı bu proğramda net ve brüt su miktarları sırası ile 496-708 mm’dir.Uygulama; gereksinilen su miktarından %16 , ürün miktarındada %13.7 eksiğini sağlamaktadır. Benzeri değerlendirme ile, buğdayda nisan sonu-mayıs başında 1 su (100 mm), 2. Ürün mısır da ise; 15’er gün ara ile ilk iki sulamada 70’er mm., izleyen 4 sulamada ise; 100’er mm’lik toplam 6 sulama önerilmektedir.
Sulama şebekesinin, pamuk (%90), buğday (%5), ikinci ürün mısır (%5) ekim deseni için su gereksinmesini sağlamaya yönelik proğramda; su gereksinmesi nisan (0.5 mm/gün) – ekim (0.7 mm/gün) aylarını kapsamakta, pik tüketim ise temmuz ayına (6.8 mm/gün) rastlamaktadır. Temmuz, ağustos, eylül ve ekim aylarının toplam su tüketimleri sırası ile, 135-212-188-112 mm’dir. Sulama suyu gereksinimleri ise ilgili aylar için aynı sıra ile, 0.55-0.83-0.74-0.46 ls/h’dir. 29250 hektarlık sulama alanı için gereksinilen toplam su miktarları ise yine aynı sıra ile, 39.5-62.0-55.0-32.8 milyon metreküp’dür. Bildirilen aylarda sulama şebekesine alınabilen su miktarı ise, 1994’de 77.7,1995’de 26.3 milyon metreküp’dür.Uygulanması gereken ile uygulanabilen arasındaki su açığı çiftçiyi değişik uygulamalara yönelmek zorunda bırakmaktadır.
Bu çalışmanın gerek sulama suyu miktar ve kaliteleri, gerekse tabansuyuna yönelik verilerinin derlenmesi ve değerlendirilmesinde Girgin (1996)’daki çalışmadan büyük oranda yararlanılmış olup, adı geçen çalışmanın sonuçları baz alınmıştır. Bu çalışma ile; incelemeye alınan örnekleme noktalarındaki su kalitelerinin 1994 ve 1995 yıllarındaki aylara göre değişimleri saptanmıştır. Bu verilerden yararlanılarak da önemli kalite göstergelerinden olan tuz(dS/m), SAR, CL- (me/L)Bor (ppm) değerlerinin dönemsel değişimleri incelenerek, yorumlanmıştır. Büyük Menderes nehri boyunca Söke regulatörü, sarıkemer ve nehir mansabında aylara göre tuzluluk değişimleri şekil 3.1’de verilmiştir.. Büyük Menderes nehrinden Temmuz ve Ağustos aylarında sulama şebekesine aktarılan suyun kalitesi genel olarak kullanılabilir özelliktedir. Orta tuzlulukta SAR, CL- ve Bor yönünden iyi durumdadır. Ancak sulama şebekesine aktarılan miktarı az olduğu için, ovadaki azmak ve tahliyelere aktarılarak depolanması sağlandığı ve sulama döneminde de kullanıldığı için kalitesi giderek kötüleşmektedir.Sulama şebekesindeki bazı kaynaklarının sulama dönemindeki kalite özellikleri Çizelge 3.1’de verilmiştir.Aynı dönemde taban suyu tuzluluk değerleri de oldukça değişkenlik göstermekte olup, yükseltinin az olduğu kesimlerde tuzluluk değerleri oldukça fazladır. Sulama dönemine ait bazı taban suyu gözlem kuyularının kalite özellikleri çizelge 3.2’de, iyon bileşimleri ise şekil 3.2’de verilmiştir. Ayrıca taban sularında görülen 1 ppm civarındaki bor miktarlarıda olası bir borluluk tehlikesinin habercisi gibidir.Drenajın yeterince sağlanamadığı ve yükseltinin 3 m’nin altında bulunduğu Sarıkemer-Tuzbugaz ekseninden denize doğru kısmında kalan arazilerde; toprağın tahliye kanallarının ve taban sularının iyon bileşimleri büyük oranda benzeşim göstermektedirler ve hakim katyon sodyum, hakim anyon ise klor’dür(çizelge3.1-3.2).Bu bileşim deniz suyununda bileşimi olup, bu durum arazilerin büyük oranda deniz etkisinde kaldığını göstermektedir(çizelge3.1,3.2,şekil3.2).
Taban Suyu Değişimlerine Yönelik Bulgu ve Tartışmalar
Sağlanan veriler, 3 metre yükseltinin altındaki arazilerde taban suyu düzeyinin kış yıkamaları döneminde 1 metre civarında olduğunu göstermektedir. Bu düzey sulamalar döneminde 1.5 metre, Sonbaharda ise, 2-2.5 metre derinliklere inmektedir. Temsil özelliğinde olmak üzere bazı gözlem kuyularının taban suyu düzeyleri şekil 3.3’de verilmiştir. 3-6 metre arası yükseltideki arazi kesimleri de benzer özellikler göstermektedir. Bu durum 0-6 metre arası yükseltiye sahip arazilerin tahliye koşullarının benzer olduğunu göstermektedir. 6 metre yükseltinin üzerindeki arazi kesimlerinde taban suyu düzeyi kış yıkamaları döneminde 1-1.5 metre, sulamalar döneminde 1.5-2.0 metre, Sonbahar ise 2.5-3.5 metre’dir. Sulama şebekesi içerisinde, sulamaların en yoğun olduğu temmuz-ağustos aylarında, 1990,1995 yılları verilerinin ortalaması olarak 1-2 metre yükseltideki taban sularının alansal dağılımı % 72’dir(şekil3.4). Bu durum ovada, özellikle sulamalar döneminde, bitki kök bölgesinde önemli bir sorun olmadığını göstermektedir. Ancak kalitesi ve düzeyi yüksek taban suları toprak tuzluluğunun başlıca nedenlerindendir.
Sulama şebekesi içerisinde tabansuyunun en yüksek olduğu dönemdeki tabansuyu yükseklikleri (a) ve en düşük olduğu dönemdeki yüksekliklerinin (b) alansal dağılımları Şekil 3.5’de gösterilmiştir. Tabansuyunun en yüksek olduğu dönem, kış yağışları+yıkamaların birlikte etkisiyle genel olarak şubat ve mart aylarıdır(şekil3.5). 1990-1995 yılları arasındaki 6 yıllık verilerin ortalaması olarak şubat-mart aylarında 0-1 m yükseltideki tabansularının alansal dağılımı % 41, 1-2 m yükseltideki tabansularının alansal dağılımı % 55’dir(şekil3.5).
SONUÇ ve ÖNERİLER
Yörede; pamuğun geniş ekim alanlarına sahip olması, bunun bir sonucu olarakda çiftçilerin su istemlerinin belirli bir döneme yoğunlaşmasına, sulama dönemindeki su sağlıyamama endişeside bölgedeki azmak, tahliye kanalları ve nehir yatağına su depolanmasına neden olmaktadır.Yörenin asıl gereksinimi yeterli ve gereksinilen dönemde kullanıma hazır edilebilecek sulama suyunun sağlanmasıdır. Ancak suyun artık istenildiğince kullanılabilen bir doğal kaynak olmadığı gerçeğinide dikkate alarak, gelenekselleşen uygulama ve alışkanlıklar yerine sorunsuz alanlarda su tasarrufuda sağlayan karık sulama, yağmurlama ve damla sulama gibi yöntemlerden yararnılmalı bu kullanımı sağlıyacak özendirme ve yönlendirmelere gidilerek, sulama planlamaları buna göre yapılmalıdır.
Özellikle sorunlu alanlardaki toprak tuzluluğuda tarımı kısıtlayan başlıca etkenlerden olup, yıkamalarla bu sorun aşılmaya çalışılmaktadır. Ovada; gelenekseleşen uygulama ile tüm arazilerde yıkama yapılmakta olup, bu uygulama çoğu alan için gereksiz ve işlevsel olmaktan uzaktır, ayrıca da ovadaki yüksek taban suyununda başlıca nedenlerindendir. Ovada yıkamaların işlevsel olduğu araziler özellikle denize yakın alt kesimlerdeki arazilerdir. Bu alanlardaki yüksek toprak tuzluluğu nedeniyle kış yıkamalarına devam edilmelidir. Bu uygulama toprakta gerçek bir tuz hareketi sağlamıyor isede bitki yetiştiriciliği için gerekli olan ve tohumların çıkış ve çimlenme dönemlerinde gereksindiği tuz azalışlarını sağlamaktadır.
KAYNAKLAR
AYERS,R.S. ve WESTCOT,D.V. 1985. Guidelines for interpretation of water quality for irrigation, FAO Soil Bulletin, 39:10.
DMİ, 1995. Meteoroloji İl Müdürlüğü arşiv belgeleri (yayınlanmış), Aydın.
DSİ, 1981. Çine-Menderes projesi Söke ovası ıslak ve sulaması detaylı arazi tasnif raporu. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Etüt-Plan Dairesi Başkanlığı, Ankara.
DSİ, 1987. Sulama tesislerinde tabansuyu izleme rehberi, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Işletme Bakım Dairesi Başkanlığı, Ankara.
DSİ, 1995. 1994 su yılı Söke sulaması tabansuyu raporu. Devlet Su İşleri XXI.Bölge Müdürlüğü Arşiv Belgeleri (yayınlanmış), Aydın.
GİRGİN,A. 1996. Söke ovasında kış yıkamalarının taban suyuna ve topraktaki tuz dengesine etkileri.E.Ü.Fen Bilimleri Enstitüsü Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı (Doktora tezi), İzmir.
KHGM, 1991. Drenaj ve tarla içi geliştirme hizmetleri İzmir-II proje raporu. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sulama Dairesi Başkanlığı, Ankara.
RESMİ GAZETE, 1991. Sulama sularının sınıflandırılmasında esas alınan sulama suyu kalite kriterleri. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme Genel Müdürlüğü, sayı 20748:35, Ankara.
RICHARDS, L. A. 1954 Diagnosis and improvement of saline and alkali soils. U.S.Dep. of AGR. Handbook 60, USA